Klinik Saatleri

Pazartesi - Cuma 10:00 - 19:00
Cumartesi 10:00 - 18:00

Çene ve Eklem Cerrahisi

• Diş Çekimi

• Komplikasyonlu ve gömük diş çekimleri

• Kök ucu rezeksiyonları

• İmplant cerrahisi

• Kist operasyonları

• Çene tümörleri

• Estetik cerrahi.

• Yumuşak doku cerrahisi

• Preprotetik cerrahi

• Periodontal cerrahi

Tedavi edilemeyecek ve restorasyon yapılamayacak büyüklükteki çürük olgularında

Periodontal rahatsızlıklarda

Diş köklerinde tedavi edilemeyen enfeksiyon ve apselerde

Ortodontik tedavi amaçlı çekimler

Onarılamayacak derecede kök kırıklarında

Gömük dişlerde

• Çekim yarasının üzerine konan tampon bir saat kadar tutulmalıdır.Bu tampon atıldıktan sonra diş hekiminizin özel bir uyarısı yoksa tekrar tampon koyulmamalı oluşan pıhtının bozulmamasına özen gösterilmelidir.

• 24 saat boyunca ağız suyla çalkalanmamalıdır.

• Hiçbir şekilde yara yüzeyine dokunulmamalı, yara bölgesi emilmemeli ve 24 saat boyunca tükürülmemelidir.

• Çekim sonrası uyuşukluk geçene kadar(en az 2saat boyunca) hiçbir şey yenmemeli,bu süre dolduktan sonra da mutlaka ılık ve yumuşak şeyler tercih edilmelidir.Çok sıcak yiyeceklerden kaçınılmalıdır.

• En az 24 saat, tercihen ilk üç gün sigara içilmemelidir. Sigara pıhtının bozulmasına ve yara yerinin iltihaplanmasına neden olabilir. Kuru soket denen bu durum uzun süre ağrıya neden olur.

• Yaralı bölge 24 saat kullanılmamalıdır.

• Ağrı olursa aspirin harici bir ağrı kesici kullanılmalı, mümkünse bunun için hekime başvurulmalıdır.

• Çekim yeri mutlaka temiz tutulmalıdır. Yara içerisine yemek artığı dolması önlenmelidir. Çekimden 24 saat sonra yumuşak bir diş fırçasıyla bölge yavaşça fırçalanmalıdır.

• Kanamanın hafif sızıntı halinde 6-24 saat sürmesi normal kabul edilmektedir. Bu gelen kan kesinlikle tükürülmemeli aksi taktirde tükürmenin verdiği basınçla kanama artabilir. Aşırı kanama varsa yada bu süre aşılmışsa mutlaka diş hekimine başvurulması gerekmektedir.

• Uzun süren ağrı şişlik durumlarında mutlaka diş hekiminize başvurunuz.

Gömülü 20 yaş dişlerinin problem olmasının nedeni ;genetik olarak bu dişe ihtiyaç kalmaması ve gittikçe çenelerimizin küçülmesidir.

Çenelerimiz küçüldükçe 20 yaş dişleri kendine yer bulmak için zorlanmakta ve dolayısıyla diğer dişler gibi çıkamamaktadır. Kendine yer bulamayan 20 yaş dişleri öndeki dişi ittirerek baskı yapmakta ve bu da çapraşıklığa neden olmaktadır. Ayrıca çok geride olmaları ve etraflarındaki diş etinin normal anatomik yapıda olmamaları nedeniyle kolayca iltihaplanabilmektedirler.

Tam gömülü 20 yaş dişleri ; genellikle sorun yaratmazlar. Fakat röntgen ile takip edilmeleri gerekir. tam gömülü olmalarına rağmen öndeki dişin köklerine baskı yapabilirler ve düşük bir oranda bu dişlerin foliküllerinden kistik veya tüm öral oluşumlar gelişebilmektedir. Kısmen çıkmış 20 yaş dişleri ; en çok sorun çıkaranlardır. Tam çıkamadıkları için öndeki dişe baskı yaparak çıkmaya çalışırlar. Üzerlerindeki diş eti parçası ( kapişon ) , zamanla arasına yemek artıklarının kaçması ve bakteri üremesi nedeniyle iltihaplanır. Dişin etrafındaki diş etinin iltihaplanması sonucunda ; ağrı , şişlik , apse oluşur. Çürük için uygun ortam oluştururlar.

Tamamen çıkmış 20 yaş dişleri ; genellikle sorun çıkarmazlar fakat çok geride oldukları için fırçalanmaları zordur, ön bölgede çapraşıklığı tetikleyebilirler veya bulundukları bölgede periodontal bir enfeksiyona neden olabilirler. Bu nedenle ağız bakımı çok iyi olmayan hastalarda koruyucu bir önlem olarak çekilmeleri tavsiye edilir;20 yaş dişi iltihabı veya apsesinin belirtileri Ağrı ( kendiliğinden veya üstüne basınca Şişlik ( ağız içerisinde veya yüzde )Kızarıklık, Çene altındaki lenf bezlerinin şişmesi, Yutkunma zorluğu, Ağzın kapatılamaması veya kapatınca 20.yaş dişi üzerindeki diş etinin ısırılması , baskı olması.

20 yaş dişlerinin zararları; Öndeki dişe baskı yaparak çapraşıklığa neden olabilir Öndeki dişte çürüğe neden olabilir. İltihap için uygun bir ortam yarattığından zaman zaman ağrı ve şişliğe neden olabilir. Mevcut iltihap , vucudun zayıf bir anında kana karışıp ; kalp , böbrek , beyin , eklemler gibi hayati organlara yerleşebilir ve hayati tehlike yaratabilir.

20 yaş dişi iltihabının tedavisi ; Öncelikle antibiyotik tedavisi ile akut durumdaki iltihabın kronikleştirilmesi gerekir. ( Burada bulunan iltihap , antibiyotik kullanımı ile sadece kronikleşmektedir. Tamamen temizlenememektedir. Bu nedenle antibiyotik kullanımı sonrasında şikayetlerin geçmesine aldanarak dişin çekilmesinden vazgeçilmemelidir. ) Daha sonra ( yandaki gibi ) cerrahi bir işlemle bu dişler çekilmelidir.

Kötü yapılmış kanal tedavilileri veya kökün ucunda drene olamayacak şekilde organize olmuş iltihapların varlığında sorumlu dişlere ait kök ucunda kistik lezyonlar oluşur. Bu dişler yeniden kanal tedavisi gerektirir. Bazı durumlarda kanal tedavisi yeterli gelmez ve kemik içindeki bu lezyonun oradan çıkarılması gerekir. Bunun için kemik üzerinde diş kökünün bulunduğu bölgede küçük bir pencere açılır ve bu pencere içinden bölgedeki kist kemiğin içerisinden temizlenir. Dişin kökü buradan doldurulur ve açılan pencere kapatılır. Bu yapılan işleme kök ucu rezeksiyonu denilir. 

CREATE ACCOUNT

FORGOT YOUR DETAILS?

GET A QUOTE

We'll do everything we can to make our next best project!

TOP